- Müyesser Turfan Geçici Erkek Konukevi
- Ayni ve Nakdi Yardımlar
- Yemek ve Kumanya Desteği
- Süt Kuzusu Dağıtımları
- Medikal Malzeme Desteği
- Acılı Günlerinde Ailelerin Yanındayız
- Paylaşmayı Unutmuyoruz
- Öğrencilerimize Destek Veriyoruz
- Buca Sosyal Yaşam Kampüsü Hayata Geçti
- Sokakta Yaşam Mücadalesi Veren İhtiyaç Sahiplerine Destek
- İzmir’e Hijyenik ve Kaliteli Öğünler
- Anne Dayanışma Kartı
Haberler
İzmirlilerin denizle kurduğu ilişkiyi, 19. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan bir zaman dilimi içinde ele alan “İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi, APİKAM tarafından hazırlanarak İzmirlilerin beğenisine sunuldu. Deniz hamamlarından modern plajlara geçiş sürecini aktaran sergi; sağlık, mahremiyet, eğlence ve modernleşme kavramları etrafında şekilleniyor. Gazete arşivlerinden, hatıratlardan, akademik çalışmalardan ve çeşitli yayınlardan faydalanarak oluşturulan sergi kapsamında, ziyaretçiler bir başka nostalji yolculuğuna daha çıkarılıyor. 1936 yılında Arsıulusal İzmir Fuarı Açıkhava Tiyatrosu’nda “Lüküs Hayat” adlı oyunu sahnelemek üzere kente gelen İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncularının İnciraltı’na yaptıkları vapur gezisi, dönemin İzmir Belediye Başkanı Behçet Uz ile birlikte İnciraltı deniz banyolarında yüzdükleri anlar ve 1937 yılında çekilmiş Karşıyaka sahiline ait görüntüler de sergiye eşlik ediyor. Görüntüler, APİKAM “İZFAŞ Albümleri” koleksiyonundan derlenen kısa film olarak APİKAM Drama Salonu’nda ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
“Deniz banyoları konusunda ilk sergi olma özelliğini taşıyor”
Serginin açılışında konuşan Kent Arşivi ve Müzeler Şube Müdürü Serhan Kemal Saygı, “İzmir’in toplumsal hafızasında önemli bir yer bıraktığını düşündüğümüz ve bir dönemin yaşam kültürünü yansıtan önemli bir serginin açılışı için toplandık. APİKAM, kurulmuş olduğu 2004 yılından itibaren kent tarihine ilişkin sayısız sergi açtı. Hiç şüphesiz, açtığı her serginin bir çıkış noktası, bir hikâyesi bulunuyordu. Bu sergi de öyle bir sergi. Deniz, İzmir’in sadece coğrafyası değil, kimliğinin de bir parçasıdır. Bu kimliğin önemli bir unsuru olan denize girme kültürünü, sergimizde sadece nostaljik bir açıdan ele almayı düşünmedik. İzmir’imizin bu alandaki kültürel benliğini, bilimsel bir perspektifle ele almaya başladık. İzmir’in deniz banyoları konusu, üzerinde çok fazla irdelenmiş bir konu değildir. Bu sergi de deniz banyoları konusunda yapılmış ilk sergi olma özelliğini taşıyor” dedi.
“İzmir’in modernleşme sürecinde kırılma noktası”
Sergiyi hazırlarken ciddi bir arşiv ve literatür taraması yaptıklarını belirten Saygı, “Araştırmalar derinleştikçe Osmanlı döneminden itibaren İzmir’de deniz banyolarının var olduğunu ve zamanla kent hayatının kayda değer bir parçası haline geldiğini anladık. 19. yüzyılın sonlarından itibaren İzmir sahillerinde yükselen deniz banyoları, birer mimari yapı olmanın ötesinde sosyalleşmenin, özgürleşmenin, modernleşmenin sembolü olurken, toplumsal hayatı dönüştüren birer kamusal alan niteliğine bürünmüşlerdir. Şüphesiz deniz banyoları, İzmir’in modernleşme sürecinde dikkat çekici bir kırılma noktasıdır. Kadın ve erkeklerin cumhuriyetle birlikte kamusal yaşamda daha görünür olmaya başlaması ve mahremiyetin yeniden tanımlanması, sergimizin odağına aldığı konular arasındadır” diye konuştu.
Atatürk ve Florya Deniz Köşkü
APİKAM Müze ve Sergi Birimi’nden Nihan Özdal da “Sergide insanların denizle ilişkisini, şifa arayışını, bu arayışın sonucu olan deniz hamamlarının Osmanlı’daki etkisini anlatmadan geçemezdik. Anlatmadan geçemeyeceğimiz çok önemli bir konu vardı. Denizin toplumsal hayattaki yerini anlatırken Atatürk ve Florya Deniz Köşkü’ne de değindik. Çünkü Atatürk’ün Florya Deniz Köşkü ile geçen üç yazı, cumhuriyetin eşitlikçi ve halkçı yönünün simgelerinden biriydi. Kadın ve erkeğin birlikte denize girmesi, Atatürk’ün modern yaşamı toplumsal alışkanlıklar kurma isteğinin çok temel bir göstergesiydi” ifadelerini kullandı.
Deniz hamamlarını kullanan ziyaretçiler de vardı
Sergide deniz hamamlarında vakit geçiren ziyaretçiler de vardı. Çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği Güzelyalı’da deniz hamamlarını kullandığını dile getiren 88 yaşındaki Fatma Engür, “Güzelyalı’da deniz banyoları açılmıştı ve iki bölümden oluşuyordu. Denize merdivenle iniliyordu. Kadınlar aşağıda, erkekler de çekilen bir paravanın dışında yüzüyordu. O zamanlar 15 yaşlarındaydım. Eski ile yeni arasında çok fark var” sözlerine yer verdi.
Diğer Haberler
Tüm Haberleri Gör
Engelli sorunları ve talepleri İzmir’de masaya yatırıldı
1 Aralık 2025 PazartesiEngelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Ege Bölgesi İstişare Toplantısı, İzmir ve çevre illerden gelen sivil toplum kuruluşları, engelliler ve ailelerinin katılımıyla İzmir İktisat Kongresi Binası’nda yapıldı.
180 milyon liralık altyapı yatırımı başladı
1 Aralık 2025 Pazartesiİzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, Tire’de taşkın ve koku sorunlarını önlemek amacıyla 180 milyon liralık yağmur suyu hattı inşaatına başladı.
Tohumdan toprağa, topraktan sofraya
1 Aralık 2025 Pazartesiİzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Parkta Etkinlik Var” projesi kapsamında düzenlediği “Tohumdan Sofraya” buluşmasına katılan engelli öğrenciler toprakla buluşmanın heyecanını yaşadı.
Adana’dan İzmir’e göç etti, Meslek Fabrikası’yla iş buldu
1 Aralık 2025 Pazartesiİzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası İstihdamı Geliştirme ve Destekleme Birimi, ekim ayında iş arayan 35 kişinin istihdam edilmesine aracı oldu. Adana’dan İzmir’e göç eden Aynur Dağaşan da Meslek Fabrikası Mobil İstihdam Aracı’nın yönlendirmesiyle işe yerleştirildi.
